6 sene Beylikdüzü'nde oturdum. Hafta içi her gün Beylikdüzü-Beşiktaş yaptım. Abim hala orada, 7. senesi. Beylikdüzü-Maslak çalışıyor ve servis var. Şu anda günlük programınız nasıl, bilmiyorum ancak abim 6:30'ta evden çıkıyor sabah, 6:40 gibi servis alıyor ve 8:15 gibi işte oluyor. Bazen 9:00'a doğru vardıkları da oluyor. Akşam 17:30'da çıkıyorlar, eve gelişi min 19:00 ama genellikle 19:30'a doğru. Kendi hayatınızın şu anki halini düşünün ve ona göre karar verin.
Bir yandan tehlikelerine bakarsanız, Beylikdüzü'nde bir kere kapkaça uğradım. Yani, o kadar süper değil durum. Bu konuda hiçbir yere güvenmiyorum. Nişantaşı'nda da gündüz gözü kapkalabalık Rumeli Caddesi'nde bana bıçak çektiler herkesin içinde, bir kişi de ne oluyor demedi. O yüzden İstanbul'un herhangi bir noktasına diğerinden daha güvenli demem. Ancak, her apartmanın bahçesinde çocuk parkı var ve buraya apartman dışı pek kimse giremiyor. Bunun dışında apartmanda her telden insan vardı. Cemaatçisinden fahişesine, ailesinden öğrencisine kimsenin kimseye karışmadığı bir apartmandı. Daha önce Üsküdar Selimiye'de yaşadım 4-5 yıl, ondan öncesi de Maslak'ta idi. Selimiye'nin mahalle ruhunu seviyordum ama sokakları dardı, gürültüsü fazlaydı, evler çok küçük ve eskiydi. Beylikdüzü'ne gelince aşırı rahatladım. Evin önü ve manzarası gepgeniş, evler gepgeniş ve düzenli, ev yeni, ortalık yalıtımlı. Yan odadaki telefonda konuşurken sesini duymuyorsun. Zaten bütün yaz mevsimini balkonda geçiriyordum önüm açık olduğu için. O yüzden pişman değilim hiç. Zaten işten kalan zamanın çoğunu evde geçiriyorum ve arada bir dışarı çıkıyorum, o yüzden evin konforlu olması benim için daha önemli. Bizim Beylikdüzü'nü alışımız biraz mecburen oldu; İzmir'den ev satmıştı ailem ve onunla İstanbul'dan ev almaya çalışıyorduk. Beylikdüzü'nden başka Mecidiyeköy'de minik bir ev alıyordu. 'Mecidiyeköy mü, tövbe' diyerek Beylikdüzü'ne kaçtık. Ancak, kirada oturacak olsam Beylikdüzü'nde olmazdım sanırım.
Herkesten erken kalkıp çıkacaksınız, herkesten geç eve geleceksiniz. Trafikte bol bol bunalacaksınız. Abim servise biner binmez uyur ve servis geldiğinde 'Biraz daha uyusaydık ya, azıcık daha gecikemiyoruz' dermiş ama akşam dönerken öyle olmuyor. Trafiğin en iğrenç saatinde TEM'de oluyorsunuz. Ben bu süreyi sesli kitap dinleyerek geçiriyordum ve açıkçası trafik çok boğsa da, zevk alıyordum sesli kitap dinlerken ya da uyurken. Kitabın heyecanlı yerinde indiğim zaman mızmızlanıyordum 'Yol niye bitti' diye. Yolda uyuyabiliyorsanız, bir şeyler yapabiliyorsanız güzel. Günde 4 saatinizi yola vereceğinizi ve bu süreçte bir şeyler yapmazsanız kafayı yiyeceğinizi hatırlatırım. Bir de ne kadar eğlenirseniz eğlenin, yol yoracak, kaçış yok.
Bir de uzun yolda servis kavgaları çok olur. Daha önce hiç görmediğim servis kavgalarını Beylikdüzü'nde gördüm. Herkes uzun yola gittiğinden herkes çok gergin olur. 2 dakika garip bir şey olsa serviste kavga çıkar 'O hanımın istediği yerden gidildi, benim dediklerim niye olmuyor' tarzı saçma saçma kavgalar döner ve insanlar böyle saçma şeyler için sürekli gergin dolaşır. Bizim servis hep kavgalıydı mesela ama abimin servisi pamuk gibi. Binen uyuyor. Sakin sakin gidiyorlar.
Mahalle olarak Beykent tarafları da olabilir ama metrobüse yürüyerek gidilmeyebilir oradan. Adnan Kahveci Mah., Barış Mah., Bizimkent Sitesi tarafları güzeldir. Bir de E5'in karşısındaki evler de Beylikdüzü'ne aitti bir 10 yıl kadar önce. Oy nedeni ile alıp Esenyurt'a verdiler. O tarafta da oturan insan profili benzer ama Esenyurt'a geçtiği için evler daha ucuz. (Marmara Park ve arkası oluyor, Mevlana Mah. olarak geçer) ama orada da Innovia tarafına kadar gitmeyin. O taraflar hem uzak kalır metrobüse, hem fuhuş miktarı biraz yüksek. Gerçi fuhuş yapanlar size karışmazlar, umurlarında bile olmazsınız. Ben apartmandaki fahişeden hiç rahatsız olmadım mesela, bir komşu olarak iyiydi. Sonra o da Innovia'ya taşındı zaten.
0